بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

ثُمَّ إِنَّ لَهُمۡ عَلَيۡهَا لَشَوۡبٗا مِّنۡ حَمِيمٖ ٦٧

Sonra üzerine de onlar için çok sıcak bir su ile karışdırılmış (şarab) vardır.

– Hasan Basri Çantay

ثُمَّ إِنَّ مَرۡجِعَهُمۡ لَإِلَى ٱلۡجَحِيمِ ٦٨

Sonra dönüb gidecekleri yer, şübhesiz yine cehennemdir.

– Hasan Basri Çantay

إِنَّهُمۡ أَلۡفَوۡاْ ءَابَآءَهُمۡ ضَآلِّينَ ٦٩

Çünkü onlar atalarını sapkın kimseler bulmuşlardı da,

– Hasan Basri Çantay

فَهُمۡ عَلَىٰٓ ءَاثَٰرِهِمۡ يُهۡرَعُونَ ٧٠

Kendileri de onların izleri üzerinde (birbirini itib) koşduruluyorlardı.

– Hasan Basri Çantay

وَلَقَدۡ ضَلَّ قَبۡلَهُمۡ أَكۡثَرُ ٱلۡأَوَّلِينَ ٧١

Andolsun ki onlardan evvel geçenlerin çoğu da sapmışdı.

– Hasan Basri Çantay

وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا فِيهِم مُّنذِرِينَ ٧٢

Yemîn ederim ki biz içlerinde (kötü hareketlerinin encamından) korkutucu (peygamberler) de göndermişizdir.

– Hasan Basri Çantay

فَٱنظُرۡ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلۡمُنذَرِينَ ٧٣

Bak, o korkutulanların akıbeti nice oldu!

– Hasan Basri Çantay

إِلَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلۡمُخۡلَصِينَ ٧٤

Allahın ihlâsa erdirilmiş (samirnî) kulları müstesna.

– Hasan Basri Çantay

وَلَقَدۡ نَادَىٰنَا نُوحٞ فَلَنِعۡمَ ٱلۡمُجِيبُونَ ٧٥

Andolsun ki Nuuh bize niyaz etmişdi de ne güzel icabet (ve kabul) eylemişdik.

– Hasan Basri Çantay

وَنَجَّيۡنَٰهُ وَأَهۡلَهُۥ مِنَ ٱلۡكَرۡبِ ٱلۡعَظِيمِ ٧٦

Biz hem onu, hem ehlini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

– Hasan Basri Çantay

وَجَعَلۡنَا ذُرِّيَّتَهُۥ هُمُ ٱلۡبَاقِينَ ٧٧

Zürriyyetini (yer yüzünde) devamlı kalanların ta kendileri kıldık.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu